50 yaşında ama cildi 25 gibi! ‘Bu formül sayesinde ölü hücrelerden arındırdım’
Kristina May, 40’lı yaşlarının başında kendini “çirkin” olarak tanımlayan bir kadınken, bugün cildinin parlaklığı ve gençliğiyle herkesi hayran bırakıyor. Üstelik bu dönüşüm, pahalı botoks enjeksiyonlarıyla gerçekleşmedi. İşte Kristina’nın sırrı.


Kristina May, 40’lı yaşlarının başında sağlığının alarm verdiğini fark ettiğinde, radikal bir karar aldı. O dönemde cildi kızarmış, şişkin ve ince çizgilerle doluydu. Kristina’nın doğal ve rutine bağlı yöntemleri dönüşümünün anahtarı oldu.

Kristina May 40’lı yaşlarının başındayken yüzünde fark ettiği yorgunluk ifadesi, günlük stresin ve kötü alışkanlıkların bir yansımasıydı. Ancak Kristina, pes etmek yerine hayatını baştan aşağı değiştirmeye odaklandı. Bu süreçte, öncelikle beslenme alışkanlıklarını gözden geçirdi. İşe ilk olarak alkolü bırakmakla başladı. Alkol, kolajen üretimini azaltarak kızarıklıklara, kırışıklıklara ve cilt sarkmalarına neden olur.

Kristina, alkolü bırakmanın sadece cildini iyileştirmekle kalmadığını, aynı zamanda bütçesine de katkı sağladığını fark etti. Haftalık içki masrafları artık cebinde kalıyor ve bu para, daha sağlıklı alternatiflere yatırılıyordu. Ardından ise şeker tüketimini kesti. Kristina, tatlı krizlerini meyveler veya doğal tatlandırıcılarla yönetmeyi öğrendi.

Ayrıca glutene karşı hassasiyetinin farkına varması da dönüm noktalarından biriydi. Gluten, bazı kişilerde inflamatuar tepkilere yol açarak yüzde şişlik ve kızarıklığa neden olur. Kristina, glutenli gıdaları diyetinden çıkardığında, yüzündeki ödemin azaldığını ve cildinin daha temiz göründüğünü fark etti.

Kristina’nın dönüşümünde fiziksel aktivite de kilit rol oynadı. Son birkaç yılda düzenli ağırlık kaldırma egzersizlerine başladı ve bu sayede 5 kilo verdi. Ağırlık çalışmaları, kas kütlesini artırarak metabolizmayı hızlandırır ve cilt altındaki dokuları sıkılaştırır. Kristina, bu egzersizlerin vücudundaki ışıltıyı artırdığını söylüyor.

Ayrıca yüksek proteinli beslenmeyi hayatının vazgeçilmezi haline getirdi. Protein, kolajenin temel yapı taşlarını sağlar ve cildin onarım sürecini destekler. Tavuk, balık, yumurta ve bitkisel protein kaynakları gibi gıdaları artırarak, vücudunun yenilenme mekanizmasını güçlendirdi. Cilt bakımı rutininde ise doğal yöntemlere öncelik verdi.

Kristina, sahte kirpikleri bırakıp microblading kaşlarını doğal haline döndürmekle başladı. Böylece yüzündeki yapay ifadeyi ortadan kaldırarak daha doğal bir güzellik elde etmesini sağladı, para tasarrufu da cabası. Ardından, haftada birkaç kez glikolik asit içeren tonikler veya serumlar uygulayarak, cildinin yenilenmesini hızlandırdı. Bunlara ek olarak Kristina’nın rutinine eklediği diğer unsurlar, gua sha ve yüz yogası oldu.

Bu sayede yüzdeki toksinler atılır ve kolajen üretimi uyarılır. Yüz yogası ise basit egzersizlerle mimik kaslarını çalıştırır, kırışıklıkları azaltır ve yüz hatlarını belirginleştirir. Kristina, her sabah 10-15 dakika bu uygulamalara ayırarak, cildini korumaya devam etti.
 
 








