Yedinci sanatın altın yönetmeni

Sinemanın yaşayan efsanesi Martin Scorsese’nin hayatını ve kariyerini anlatan “Mr. Scorsese”, bir sanatçının nasıl büyüdüğünün ve kendini nasıl büyüttüğünün detaylı ve dokunaklı hikâyesi

30.10.2025
Yedinci sanatın altın yönetmeni

Müjde Işıl –Sanatçıların belgesellerinin vefat ettikten sonra değil, hayattayken ve kendilerini ifade edecek zihin sağlığına sahipken yapılması gerek. Steven Spielberg, Ennio Morricone (sonrasında vefat etti), John Williams derken 83 yaşındaki efsane yönetmen Martin ‘Marty’ Scorsese’nin hayatı “Mr. Scorsese” belgeselinde karşımızda nihayet. Belgeselin yönetmeni, sinemacı Rebecca Miller. Kendisi aynı zamanda Arthur Miller’ın kızı ve Daniel Day-Lewis’in eşi.

‘Günahkâr bir aziz’

“Mr. Scorsese”, anlatıcılar üzerine kurulu klasik bir belgesel. Tüm amacı Scorsese’nin duygu dünyasına ve onun ortaya çıkardığı filmlerin özüne inmek. Astım hastası olduğundan, yazın serinlemesi için tek klimalı yer olan sinemaya mecburen götürülünce filmlerin büyüsünü keşfeden bir çocuğun, üniversitede arkadaşını kanserden kaybedince hayatın kısalığını idrak edip sinemaya daha da sarılan bir gencin dünyasına yolculuk… Güçlü bir mağdurun, sorgulamaktan vazgeçmeyen bir inançlının ve eski eşi Isabella Rosellini’nin tabiriyle günahkâr bir azizin sinema yolculuğu…

Belgesel, Scorsese’nin sinema mirasının adım adım peşine düşüyor. Temel, elbette çocukluğu. İtalyan kökenli bir ailenin çocuğu olarak ABD’de mafyayla iç içe bir ortamda yani sokaklarda adam öldürürken kiliseye gitmeyi ihmal etmeyen suçluların içinde büyümesi, “Mean Streets”in, “GoodFellas”ın belkemiğini oluşturuyor. Filmlerindeki şiddet, bu ortamın tezahürü olduğu kadar kendi içindeki öfkenin de yansıması. Yakın arkadaşları ve hayat arkadaşları, Scorsese’nin sinirlendiğinde ortalığı yıkacak kadar büyük bir öfke barındırdığına dikkat çekiyor. Şimdilerde tatlı ve hınzır simasıyla bağrımıza bastığımız Scorsese’nin geçmişindeki bu ruh hâli ve ayrıca uyuşturucu bağımlılığı da ilginç detaylar.

“Taxi Driver” ile Altın Palmiye alan, Godard dahil pek çok sinemacı tarafından ‘şiddeti en sanatsal şekilde anlatan yönetmen’ olarak övülen Scorsese’nin başından beri yapmak istediği iki hayal projesi var: “Gangs of New York” ve “The Last Temptation of Christ”. Tüm mafya filmlerinde ve “Gangs of New York”ta ABD’nin tarihinin kan ve şiddet üzerine kurulduğunu vurgularken “The Last Temptation of Christ”ta ise küçükken rahip olma hedefinin, zamanla Hz. İsa’nın ‘sıradan’ bir hayat sürme ihtimali üzerine bir filme evrilmesini anlatıyor Scorsese. Müzikle iç içe olan ve filmlerinde de bunu hep hissettiren Scorsese’nin Michael Jackson’ın “Bad” şarkısına çektiği 18 dakikalık efsane klipten ise hiç bahsedilmemiş belgeselde.

Devamlı çalıştığı iki oyuncu olan Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio ile ilişkisi de yaratım sürecini çok etkilemiş. De Niro “Raging Bull” ve “The King of Comedy”yi çekmesi için Scorsese’yi zorlarken aslında kendisi için en iyi rolü seçmiş bir bakıma. De Niro’nun vesilesiyle tanıştığı DiCaprio ise yapımcı kimliğiyle Scorsese’nin çekmek istediği projeler için ona geniş alan açmış. “New York, New York”u mutlu sonla bitirerek gişede 10 milyon dolar daha fazla hasılat yapmayı elinin tersiyle reddetmiş bir sinemacı o. Kendini Hollywood dışı olarak tanımlayan Scorsese’nin Oscar alamayışına içerlemesi ve nihayet “The Departed” ile En İyi Yönetmen Oscarı’nı gecikmeli alışına mizahi tepkileri de dikkat çekici. “Mr. Scorsese” Aplle TV+’ta izlenebilir.

Belgeselde kimler var?

Robert De Niro, Daniel Day-Lewis, Leonardo DiCaprio, Mick Jagger, Robbie Robertson, Thelma Schoonmaker, Steven Spielberg, Sharon Stone, Jodie Foster, Paul Schrader, Margot Robbie ve Cate Blanchett, Scorsese’nin filmlerini yorumlarken çocukları, eski eşleri ve şimdiki eşi Helen Morris, yakın çocukluk arkadaşları da belgeselde yer alıyor.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.